NEDEN TÜP MİDE AMELİYATI SONRASI KİLO ALINIR?

Tüp mide ameliyatı sonrası kilo alımı, ameliyat sonrası geçen süre ile ilgili olarak farklı oranlarda karşılaşılabilen bir sorundur. Bu sorunu üç aşamada inceleyebiliriz.

• Ameliyat sonrası ilk 6 ayda yeterince kilo veremeyenler
• Ameliyat sonrası kilo veren ama 3 yıldan daha kısa sürede tekrar kilo alanlar
• Ameliyat sonrası 5 yıldan sonra kilo alanlar.

Birinci gruptakilerde en sık sebep tüp mide ameliyatında, midenin standart olarak yeterince küçültülememesidir. Bu grupta nadiren, 45 yaş üzeri hareketsiz yaşayan kadınlardada mide standart küçültülse bile yetersiz kilo verimi görülebilir. İkinci grupta midenin 36Fr buji ile küçültüldüğü ve bujiye stapler ile çok sıkı bir şekilde yaklaşılmadığı düşünülebilir. Biz sıklıkla daha ince 32 Fr buji kullanıyoruz. Tabi ki bu grupta da teknik bir sorun olmasa bile düzgün bir yaşam tarzı oluşturulmadığı İçin de kilo alımları olabilir. Yine 45 yaş üzeri hareketsiz yaşayan kadınlar bu grupta yer alabilirler. Üçüncü gruptaysa tüp mide ameliyatı tekniğine uygun yapıldığı halde uzun dönemde kilo alımı olması çoğu zaman yaşam stili değişikliğine bağlıdır.

NEDEN TÜP MİDE AMELİYATI SONRASI TEKRAR KİLO ALIYORUZ?

• Tüp mide ameliyatının tekniğine uygun yapılmaması
• Tüp mide ameliyatının tekniğine uygun yapılmasına rağmen kişinin uygunsuz beslenme alışkanlıklarına geri dönmesi
• Nadiren tüp mide ameliyatına rağmen tekrar kilo alımının belirgin bir nedeni ortaya konaklayabilir. Bu kişilerin metabolik yanıtlarının farklı olduğu yorumu yapılabilir.

TÜP MİDE Mİ, MIDE BYPASS MI, HANGİSİNDE TEKRAR KİLO ALIMI DAHA FAZLADIR?

Tüp mide ameliyatı standartlara uygun yapıldığında gastrik (mide) bypass ameliyatı kadar etkilidir. Gastrik bypass sonrası mide poşu ile barsak arasındaki bağlantı zamanla genişler ve hastanın bir seferde tükettiği gıda miktarı artar, kilo alımı başlar. RNY gastrik bypass ameliyatının emilim bozucu etkisi çok azdır. Mini bypass, duodenal switch ya da transit bipartisyon gibi bypass ameliyatlarında emilim bozucu etki çok daha fazladır. Emilim bozucu etkisi fazla olan bypass ameliyatlarında bile bir seferde tüketilen yemek miktarı arttığında kilo alımı başlar. Yani genel olarak bypass ameliyatlarında yeni oluşturulan küçük mide poşu ile barsak arasındaki bağlantı genişlediğinde tekrar kilo alımları başlamaktadır. Bu yüzden obezite cerrahisi yöntemlerinde kişiyi zayıfladığı kiloda tutan etki esas olarak kısıtlayıcı etkidir. Gıda alımındaki kısıtlayıcı etki azaldığında emilim bozucu etkiye rağmen kilo alımı başlamaktadır. Tüp mide ameliyatı ya da mide bypass ameliyatı benzer oranlarda tekrar kilo alımı riskini taşımaktadırlar.

Biz tecrübelerimize dayanarak, öncelikle tüp mide ameliyatının uygulanmasını, tekrar kilo alımı olursa ikinci aşamada mide bypass ameliyatı uygulanmasını tavsiye etmekteyiz. Hatta çoğu zaman tüp mide ameliyatı sonrası kilo alımı olduğunda mide bypass ameliyatı uygulamadan önce resleeve dediğimiz tekrar mide küçültme ameliyatını uygulamaktayız.

TÜP MİDE AMELİYATI SONRASI TEKRAR KİLO ALINIRSA NE OLUR?

Sebep ne olursa olsun tüp mide ameliyatı sonrası kilo alımı kişinin tekrar zayıflama arayışına girmesine yol açar. Öncelikle diyet değişikliği ve daha düzenli aktif yaşam önerilir fakat çoğu zaman etkili olmaz. Kişinin bir seferde alabildiği katı gıda miktarında artış olup olmadığı sorgulanmalıdır öncelikle. Tüp mide ameliyatı sonrası mide kapasitesinin artması endoskopik ya da radyolojik olarak ta kontrol edilebilir. Bizim sıklıkla karşılaştığımız durum, mide kapasitesinin artması şeklinde. Bu durumda midenin tekrar ameliyat ile küçültülmesini öneriyoruz. Re-Seeve dediğimiz bu yöntem tüp midenin tekrar standart olarak yapılması aslında. Bu yöntemde aynı karın duvarı delikleri kullanılıyor. Ameliyat genel olarak 1 saat sürüyor ve riskleri ilk tüp mide ameliyatı ile aynı.

Bazen daha önce yapılmış olan tüp mide ameliyatının hacim olarak genişlemediği ama yine de kilo alımı olduğu durumlarla da karşılaşıyoruz. Mide tüpü büyütmediği için re-sleeve yapma imkanı olmuyor ve bu durumda omega gastric bypass uyguluyoruz. Omega gastrik bypass standart olarak 2 metre ince bardağın bypass edilmesi şeklinde olmakla birlikte, hastanın barsak boyu normalden uzunsa 2.5 hatta 3 metre barsak bypass ettiğimiz oluyor. Omega gastrik bypass ın en sık sorunu safranın mideye ulaşması ve şikayetlere yol açmasıdır. Bunu engellemek için ‘Braun Anastomoz’ tekniği uygulayarak safrayı mideye ulaşmadan yönlendirebiliyoruz. Braun anastomoz özellikle tüp mide sonrası reflüsü olan hastalarda da çok etkili bir şekilde reflüyü düzeltiyor.

Tüp mide sonrası kilo alımlarında RNY Gastrik Bypass ameliyatını çok uygulamıyoruz. Bunun sebebi RNY bypass ameliyatında sadece 60 cm ilk ince barsak bypass edilir ve bu kilo veriminde çok etkili değildir. Reflü şikayeti olanlarda tercih edilebileceği söylenmekle birlikte hastanın reflü dışında aldığı kiloları da vermesi gerektiği için Braun anastomozlu omega bypass kanımızca daha etkili bir çözüm olmaktadır.

Tüp mide ameliyatı sonrası kişinin fazla vücut ağırlığının %70’ini vermesi beklenir. % 50 den daha azını vermesi başarısızlık olarak kabul edilir. Tüm obezite ameliyatlarında tekrar kilo alımı sorunu vardır ve bu oran 5 yıllık takiplerde % 20 civarındadır. Bu yüzden diğer ameliyata revizyonu yani çevrilmesi kolay olan tüp mide ameliyatı ile obezite Cerrahisi serüvenine başlanması oldukça akılcı olacaktır. Bu şekilde bypass ameliyatları ikinci aşamaya bırakılmış olacaktır. Bypass ameliyatlarının da revizyonları mümkün olmakla birlikte tüp midenin revizyonuna göre teknik olarak çok daha zordur.

Tüp mide ameliyatı sonrası kilo alımı sorunu yaşıyorsanız bu konuda ayrıntılı tartışmak ve bilgi almak isterseniz biz +90 532 7281484’den arayabilirsiniz.

Sağlıklı günler dileriz.