Tüp mide ameliyatını artık hepimiz biliyoruz. Tekrar şöyle bir midenin şeklini çizelim.Evet yemek borusunun bitiminden aşağıya doğru mide çıkışına buraya pilor diyoruz. Yaklaşık buraya üç santim.Burada da bir santim mesafeden kesilerek bu kısım çıkartılıyor. Tüp mide.Tüp mideyle ilgili en büyük sorun uzun dönemde tüpün genişlemesi. Yıllar içerisinde bu olabiliyo. Fakat bu genişleme her tarafta eşit oranda olmuyo. Midenin üst kısmı daha ince duvarlı. Bu kısma özellikle bir milimetre kalınlığında. Alt kısmı ise nerdeyse beş milimetreye kadar kalınlaşabiliyo. Midenin orta kısmı da yaklaşık üç, dört milimetre. Demek ki genişleyen kısmı şu bölgeden ziyade duvarın daha ince ve esnek olduğu üst kısmı. Şimdi biz bu ameliyat Yaparken tabi böyle şematize edildiği gibi kolay bir şekilde gözükmüyor. Bakın şöyle midemiz tekrar şekillendiriyorum. Burada yemek borusuyla midenin açı yaptığı yer buraya biz his açısı diyoruz. Bu açının üzeri şöyle bakın bir zarla periton ve yağ dokusuyla örtülüdür. Bu kısım ameliyata başladığınızda cerrah tarafından görülmez. Üzeri örtülüdür. Şimdi en çok Yapılan hatalardan bir tanesi bu kısmın çok fazla bir mide içermediğini düşünerek ameliyat şu şekilde yapılabilir. Bu kısmı çıkartılabilir. Bu durumda böyle bir kulakçık kalıyor. Işte bu karşımıza şöyle bir tüp mide olarak çıkıyor. Bakın. Buradan bahsettik ince duvarlı kısım. Bir milimetre. Şimdi zaten Ameliyatta da şu yağ yastıkçığı açılmadan gözüken yerden mide çıkartılmışsa ve böyle bir bolluk kalmışsa üst kısımda bu yıllar içerisinde daha da büyüyor. Ve hasta kilo alıyor. Kilo veremediği gibi kilo alımı oluyor. Işte tüp mide ameliyatına rağmen yemek yiyebildiğini anlatıyor. Tüp midedeki mide büyümesi dediğimiz olay bu. Şimdi tüp mide ameliyatında bu yağ yastıkçı açılırsa ve yakın bir şekilde kesim yapılırsa şu cep, kulakçık bırakılmazsa şöyle bir tüp mide Skobi'de görüntü olacağı için genişleme ihtimali çok daha az. Biz baypas dediğimiz ameliyatla ne yapıyoruz? Baypas tüp mide ameliyatı olmuş bir hastayı düşünelim. Şu şekilde genişleme olmuş. Kilo alımı olmuş hastanın. Biz bu hastada şu şekilde tüpü ikiye bölüyoruz. Bir steplerile. Tüpü ikiye böldükten sonra şöyle bir görüntü oluşuyor bakın. Şöyle. Ve alt kısmı. Alttaki kısım on iki parmak bağırsağına dökülüyor. Buradaki mide sıvısı soruyorlar hocam burası bölündükten sonra bu kısım ne oluyor? Içi boş. Burada mide kendi sıvısını, asidini salgılar. Mide öz suyu ve bu sıvı sindirim sistemine dökülür. Burada da pankreas sıvısı ve safra dökülerek sindirime yardımcı olan maddeler buradan ince bağırsağı için ilerler. Bu ince bağırsak yaklaşık Iki metre sonrası on iki parmak bağırsağından iki metre sonrası buna biz getirip bu yukarıdaki mideyle birleştiriyoruz. Bu durumda ne oluyor bakın? Işte buna biz Omega baypas diyoruz şeklinden dolayı. Omega işareti dersin. Omega işareti şeklinden dolayı Omega baypas diyoruz. Burada olan olay tüp ikiye bölünüyor. Artık yiyecekler normal yoldan gitmiyor. Mideyegelen gıdalar buradan bağırsağa dökülüyor. Nereye dökülüyor? Iki metre sonrasına dökülüyor. Başlangıcından itibaren. Ve buradan kalın bağırsağımıza ulaşıyor. Kalın bağırsağa olan şu mesafe insanlar insana değişiklik gösteriyor. Bütün ince bağırsak boyunuz eğer sekiz metreyse biz iki metreden baypas yaptığımızda burası örneğin altı metre olabiliyor. Veya Tüm bağırsağınızın boyu dört metreyse biz yine iki metreden bu birleştirme yaptığımızda geride kalan bağırsağınız iki metre oluyor. Bir insanın sağlıklı yaşayabilmesi için gıdanın geçeceği en kısa bağırsak uzunluğu iki yüz on santimden aşağı olmamalı. Iki yüz on santimin altında kısa bağırsak sendromu denen bir tablo oluşuyor. Kısa bağırsak sendromunda biz bilerek zayıflamak amacıyla yapmak istemeyiz. Onun için bağırsağın tüm Boyunu sayıyoruz ameliyatta. Buna göre mideden kalın bağırsağa olan yani gıdanın geçeceği bağırsak uzunluğunu en az üç metre olacak şekilde ayarlıyoruz. Işte bu teknik omega baypas. Mini baypasa benziyor. Mini baypas ameliyatını birçoğunuz duymuşsunuzdur. Mini baypas ameliyatında şu mide çıkışından itibaren ince bağırsağın başlangıcından itibaren bu ağız, yeni yapılan ağızlaştırmaya olan mesafe standart iki metre olarak tarif edilmiştir. Mini baypasta. Biz Omega baypas ismini kullanmamızın sebebi bu standart iki metreden yapmak yerine tüm bağırsak boyunu sayıp özellikle gıdanın geçiceği bağırsak boyunu ayarlamamız amacıyla, nedeniyle ismini değiştirdik Omega baypas dedik. Yani mini baypasla benziyo teknik fakat bağırsak uzunlukları tamamen farklı.Omega baypasın avantajı daha ince bağırsağın Başlangıcından daha uzak bir noktaya yaptığımız için safraya bağlı mide yangısı ve burada oluşabilecek ülserlerin riski azalıyor. Oluşabilecek kötü koku ve aşırı ishallerin oranı azalıyor. Bir konu daha var. Şimdi gündemde olan bir baypas şekli daha var. Buna Bu Fransızca bu. Ya da ya da RNY baypas. Bunları duyarsınız. RNY baypas bir dönemler Amerika'da en sık yapılan ameliyattı. Ben iki bin yedi yılında Amerika'ya eğitime gittiğimde bu ameliyatı öğrenmiş ve bunun altın standart, en doğru ameliyat olduğu bilgisiyle ülkeye dönmüştüm. Ve ilk sene bu ameliyatları yaptım. Bu ameliyat avantajı tüp mideye göre kilo alma oranlarının daha düşük olmasıydı. Fakat zaman içerisinde ben kendi hastalarımda da tüp mide veya bypassta tekrar kilo alımı oranları arasında bir fark görmedim. Bundan dolayı baypası yapma isteğim azaldı. Şimdi bununla ilgili diğer sorunlardan bahsetmek istiyorum. Çünkü tekrar gündeme getirildi. Baypas. Yine iyi bir ameliyat olarak sunuluyor. Fakat şöyle dezavantajları var. Bakın yine bir çizelim. Mide iki parçaya bölünüyor. Şöyle küçük bir midecik oluşuyor. Aşağıda kalan mide. Bakın aynen çizdiğim şekilde. Şurası da on iki parmak bağırsağı. Şurayı Stepler'la keserek bölüyoruz. Küçük bir mide oluşturuyoruz.Daha sonra bu ince bağırsak yaklaşık elli bazılarına göre yetmiş santim. Sonrası kesiliyor tekrar. Bakın şuradan kesiliyor. Ince bağırsak elli yetmiş santim. Sonra burası alttaki uç yukarıya doğru çekilerek buraya getirilip buradan ağızlaştırılıyor. Yani ne oluyor? Yiyecekler bu küçük midemizi dolduruyor çabuk doyuyoruz. Daha sonra da ince bağırsağın ellinci veya yetmişinci santimine dökülüyor. Şu parçaya. Şimdi burada hem az yemek, tüp mide gibi hem de emilimin azalması amaçlanmış. Fakat biz yıllar içerisinde şu anladık ki ince bağırsağın elli veya yetmiş santimini bypass etmek ve mideye bypass etmek gerçekten emilim Azaltmıyor. Bu ameliyatın etkisi emilim azaltmaktan çok küçük bir mide oluşturmak aynen tüp mide gibi kısıtlayıcı olması nedeniyle zayıflatıyor. Peki neden hasta tekrar kilo alıyor? Şuradaki yaptığımız ağızlaştırma mide ile ince bağırsağı birbirine bağladığımız yer. Yıllar içerisinde birkaç yıl içerisinde, örneğin iki buçuk santimden yaklaşık beş santime büyüyor. Yani şöyle bir delik endoskopla varken şöyle bir delik haline geliyor. Bu durumda ne oluyor? Yediklerimiz ince bağırsağa çok rahat bir şekilde geçiyor. Durduran bir Mekanizma kısıtlayan mekanizma kalmıyor. Emilim bozucu etkiside çok az olduğu için hasta kilo almaya başlıyor. Onun için biz RNA baypası terk ettik. RNA baypasla eee gerçekten emilimi bozucu etki çok az. Omega baypas'ı tercih etme sebebimiz daha önceki videoda anlattığım gibi ya da bu videonun başında ince bağırsakta bypass edilen mesafe bakın onu tekrar getirelim. Ince bağırsakta bypass edilen mesafe en az iki metre. RNY yani gıdanın geçmediği baypas edilen kısımise elli yetmiş santim. Anlatabiliyor muyum? Yani buradaki emilim bozukluğu çok az. Burada etkili bir emilim bozucu bir şey var. Mekanizma var. Bu zayıflatıyor.Daha uzun süre zayıf kalıyorsunuz. Bu da zayıflatıyor. Ama mide küçük olduğu için zayıflatıyor.Eminim bozucu etkisi çok az.Buradaki ağız büyüdüğü zaman işte tekrar kilo almaya başlıyorsunuz. O zaman şöyle bir mantık kurdum ben. On bir yıllık tecrübem var. Midenin küçülme etki Ve bu birkaç yıldaki ağız genişlediği için bu etki azalıyorsa o zaman tüp mide yapalım. Tüp mide ameliyatı O zaman tüp mide ameliyatı yapalım. Tüp mide ameliyatında biliyorsunuz kısıtlayıcı küçük bir mide oluşturuyoruz. Yani RNY baypasın bakın buna bir avantajı kalmıyor. Burada kısıtlayıcı küçük bir mide oluşturuyorsunuz. Bu da küçük bir mide. Fakat bunu bağırsağa bağlıyorsunuz. Gıdalar doğal yoldan gitmiyor. Eminim bozucu etki de çok fazla değil. Elli yetmiş santim nedeniyle. Ve kilo alıyor hasta. Bu hasta da kilo alıyor. Şimdi bu hasta kilo aldığında ne yapabiliriz? Bu hasta kilo aldığında tüpü bölüp yine küçük bir mide oluşturup buraya bağırsak getirebildiğimizi anlattım. Çok kolay bir ameliyat. Ama bu hasta kilo alırsa ne yapacağız?Işte o zaman bayağı problemle karşı karşıyayız. Bu genişleyen deliğin küçültülmeye çalışılması, bu büyüyen midenin bazen burası da büyüyebiliyor.Küçültülmeye çalışılması, şuradaki bağırsak boylarının değiştirilmesi, bir sürü yöntem var ama hiçbiri çok etkili değil. Ben bunların hepsini yaptım. Gittiğimiz yurt dışı Kongrelerinde hep konuşuldu. Yani RNY baypasın revizyonu çok zor.Revizyon yani kilo alan bypasslı bir hastanın tekrarkilo vermesini sağlamak gerçekten teknik olarak çok zor ama tüp mide ameliyatı olmuş bir hastanın kilo alma durumunda omega baypasa veya istenen hangi ameliyatsa çevrilmesi gerçekten çok kolay. Işte bundan dolayı biz RNY'ye baypası artık çok nadiren yapıyoruz. Eğer Hastada reflü problemi varsa yani tüp mide ameliyatı olmuş ve asit yemek borusuna kaçıyorsa sürekli biz buna reflü diyoruz. Hastanın reflüsü varsa ve bu ilaçlarla düzelmiyorsa, hayat kalitesini bozuyorsa işte o zaman biz RNY'ye bypasasa benzeyen bir ameliyat yapıyoruz ama orada bile ben elli yetmiş santimden değil daha uzun bir bağırsak yani iki metreye yakın, iki metrelik bir bağırsak bypasıyapıldıysa omega baypas Yani şu kısmı keserek bakın safranın geldiği yer burası. Bunu aşağıya bağlarsanız buralar biraz karışık gelebilir. Reflüprobleminden de kurtulmuş oluyorsunuz. Yani RNY baypasın belki bir tek ciddi reflüsü olan hastalarda yeri olabilir. Onun dışında kanımca çok yapacağımız bir ameliyat değil. Ilk basamakta da çok tercih edilecek bir ameliyat değil. Bu konu Fakat anlattığım sebeplerden ötürü ben anladığınızı düşünüyorum.çok teşekkür ediyorum.